1926-29 yılları arasında Fordson ve Hanomag traktörlerini getirtti Ziraat Bankası. Ucuz kredi ile köylüye dağıtıldı. Ancak bu traktörlerin kalitesi iyi çıkmadı. Kullanılan malzemenin standardı ve teknik eksiklikler bunları kullanan acemi ellere geçince sonuç çok kötü oldu. Bunlar tamir de edilemedi, çürüdü ve hurdaya demir olarak gitti.
Bir başka olay da Newyork borsasındaki çöküntü idi. Dünyanın en büyük ekonomik krizi böyle başladı ve Avrupa’ya da sıçradı. Eh böyle bir hastalıktan bizimde nasibimizi almamamız ne mümkün?
O zaman kadar yabancı sermaye ile daha rahat çalışan ekonomi dünyamız, 1930 şubatında meşhur “Türk Parasını Koruma Kanunu” ile karşılaştı. Bu nedenle pek çok yabancı banka, şirket ve işletme ülkemizden ayrıldı. Tam bu sırada Ford Motor Company’nin İngiltere temsilciliği İstanbul’da bir otomobil, kamyon, traktör montaj tesisi kurmak için Türk Hükümetine başvurmuştu. Monte edilecek otomobil ve traktörlerin bir kısmını Sovyetler Birliği’ne ihraç etmeyi, bir kısmını da iç piyasada satmayı düşündüklerini bildiriyordu
Fordcular.
Hükümet bu teklifi uygun buldu ve Ford Motor Company’e Tophane’deki gümrük depolarının bir kısmı tahsis edildi. Bir bakıma ülkemizdeki ilk “serbest bölge” teşebbüsüydü bu montaj fabrikası.
O yıllar Türkiye’de hiç bir parça yapmak imkânı yoktu. Otomobillerin aynası, vidası bile dışarıdan geliyordu. Tabii diğer önemli parçalar da gümrüksüz olarak ithal edilecekti. Ayrıca ihraç olunacak otomobil ve traktörlerden gümrük vergisi alınmayacak, buna karşılık iç piyasada satılacak traktörler, otomobiller gümrüklenerek vergilendirilecekti.
Ford Motor Company 1929’da Tophane’de yaklaşık 500 işçi ile montaja başladı. Sovyet Rusya’ya bir miktar otomobil ve traktör ihraç etti ama ağırlık daha çok iç piyasadaydı. Aslında Ford, Balkanları ve Arap âlemini içine alan sahayı Türkiye’de ürettiği otomobillerle doyurmak istiyordu. Montaj Fabrikası İstanbul’da bir hayli bürokratik güçlüklerle karşılaştı. Araya rekabet ve kıskançlık girdi. Araplar ve komşu Balkan ülkeleri bu işi bozmak için ellerinden geleni yaptılar. Hatta bizden montaj otomobilleri almayacaklarını söylediler.
Ancak dünyayı saran ekonomik kriz ülkemizi de etkilediği için Ford Montaj Fabrikasının çalışmaları yeterli sonuca ulaşamadı, üretim düştü. Bu arada büyük bir olay patlak verdi Fordcuları ürküten. Şirketin gümrüklerde hile yaptığı iddiaları ortaya atıldı. Büyük yankılar uyandırdı bu olay ve Ford fabrikayı kapatma kararı aldı. Yöneticiler buna rağmen uzun süre bu kararları uygulayıp Türkiye’den kopamadılar. Ancak o dönemin koşulları içinde yabancı sermayeye karşı toplumda bir antipati başlamış, gelen ilk traktörlerin kötü olduğu söylentileri, halkı yabancı sermayeden soğutmuştu. Bu arada montaj fabrikası açık kaldığı yıllar içinde otomobil, traktör ve pick-up üretmeye devam etti.
Pek çok çirkin, anlamsız olaylarda geçti o günler. Tahrik edilen hamallar, vinçlerin ellerinden ekmeklerini aldığını iddia ederek sandıklarını denize attılar.
Nihayet montaj fabrikası kısmen kapandı.
Galiba Ford Motor Company Türkiye’ye gelmekte acele etmiş, zamanını iyi seçememişti.
Yerli otomobiller, yerli traktör ve otomotiv tarihimiz